İlber Ortaylı'dan mantarlı konuşma tavsiyesi...

GÜNDEM

Yalova'da kültür sanat sezonu İlber Ortaylı ile açıldı. Yalova Belediyesi 2022-2023 Gelenekten Geleceğe İbrahim Müteferrika Kültür Sanat Sezonu Tarihçi, Akademisyen ve Yazar Prof. Dr. İlber Ortaylı'nın konferansıyla açıldı.

Öncelikle Yalovalıları bilgilendirmek ve daha kaliteli zaman geçirmelerini sağlamak için elinden geleni yapan Yalova Belediyesi'ne bizzat teşekkür etmek istiyorum.

Ama bu donanımlı ve bilgili tarihçi İlber Ortaylı'ya ne kadar saygı duysam da dünkü konferans hakkında olumlu konuşamayacağım. Her şeyden önce, bu bana ve bakış açıma aykıdır...

Evet, Yalovalı'nın katıldığı konferansa katılamayanlar salonun dışındaki ekranlardan programı izledi. Konferansa girmek isteyenler saatler öncesinden salonun önüne geldi. Kültür merkezinin önünde uzun kuyruklar oluştu. Milletimin genç, yaşlı fark etmeksizin salonda yerde oturmuş, hatta saatlerce bilgi alabilmek için ayakta gördüğümde çok mutlu olduğumu söyleyebilirim. Milletimin tarihe ve bilgiye bu kadar aç olması geleceğe dair bana umut verdi diyebilirim.

Ama bakalım bir saat boyunca İlber Ortaylı'dan Türk tarihini dinlemeye gelenler ayakta mı, yerde çömelmişken neler dinlediler? Bakın, bu önemli bir konu. Düşünün, onca vatandaş, İlber Ortaylı'dan "Türce'de 8 Ses" dinledi.

Rus büyük yazarı Anton Pavloviç Çexov diyor ki, bir insanın zengin tefekkürü, onun karşındakıları bilgili ve donanımlı görerek, ona uygun konuşma yapmasından belli olur. İlber Ortaylı'ya göre milletim bu yaşa kadar "8 sesi" bilemeyecek kadar cahil...

Bu tür konuşmaları ve konferansları dinledikten sonra, edindiğiniz bilgileri arkadaşlarınızla tartışmaktan daha güzel ve eğlenceli bir şey olamaz. Ama ne yazık ki İlber Ortaylı dün bir saat boyunca "mantarlı konuşma tekniği, 8 sesli diksiyonu, mükayiseli yabancı dil öğrenimi" gibi bilgilerden başka bir şey açıklamadı...

Baştan akademisyen kendisi de, ana konunun İbrahim Mütefferika olduğu için Türkiye tarihinin siyasal tarafını değil, kültürel tarafını anlatacağını, baştan kendisi söylese de, Türkiye tarihinin kültürünü maydanoza hangi ara bağladığını anlamadım…

Aslında akademisyen  baştan kendisi Türk tarihinin kültürünü anlatacağım dediğinde, bizlerin Türk kültür kökeni Orta Asyan'ın kültürel birikimine dayanan bir kültür olduğunu, Selcuklu döneminden itibaren Doğu Akdeniz ve İslam kültürleri ile etkileşim halinde Modern Türkiye'ye kadar gelişen Türk kültürünün tarihini dinleyeceğiz diye düşündüm.

Nerden bile bilirdim ki, bunların yerine İlber Ortaylı gibi koskoca tarihçiden mantarlı tavsiyeler dinleyeceğim...

Bu tür konuşmaları ve konferansları dinledikten sonra, edindiğiniz bilgileri arkadaşlarınızla tartışmaktan daha güzel ve eğlenceli bir şey olamaz. Ama ne yazık ki İlber Ortaylı dün bir saat boyunca "Mantarla konuşma tekniği, 8 sesli diksiyon için mukayeseli bir yabancı dil öğrenmek lazım" gibi bilgilerden başka bir şey anlatmadı...

Aslında dün İlber Ortaylı bize tarih dışında her şeyi anlattı.

Universite yıllarında tarih öğretmeni gelmediğinde, alakasız bir branş hocası o dersin boş keçmemesi adına bir saat boyunca bizlere aynen dün İlber Ortaylı gibi alakasız diksion, dildeki sesliler, dizilerdeki yalnış talafuz gibi konular üzerine sohbet ederdi. Şimdi söyleyin bakalım, İlber Ortaylı'nın dünkü konuşmasının üniversite yıllarımda tarih dersinde dinlediğim ıvır-zıvırdan farkı ne?

Bakın, basit bir örnek: Diyelim ki, bir restorana gidiyoruz, yemek sipariş ediyoruz. Yemek geliyor, ama yemek istediğiniz şeye hiç bir şekilde benzemiyor. Biz ne yapıyoruz? - Çok basit, yemiyoruz...

Dün  Koskoca akademisyenden gerçek bir nutuk, Türk tarihini dinlemek istedim, mantarla nasıl konuşulur tavsiyesi değil.

İlber Ortaylı ünlü olabilir. Ama ünlüysen mantardan bahis edeceksen, 8 sesliden bahis edeceksen, bende seni ayakta alkışlayıp, yarında İlber Ortaylı Türk tarihini anlattı diye yazamam. Hiç kimse kusura bakmasın!

Projeyi ve Belddiye'nin takdire layik adımlarını elbette alkışlıyorum. Ama belediye ne yapsın ki, Türklerin tarihini anlatmak yerine bir akademisyen gelip size mantarlı konuşma tavsiyelerinde bulunuyor?...

Sevgili milletim, biz cahil değiliz!

İster ünlü ister akademisyen olsun, en küçüğünden en büyüğüne kadar her şeyden önce  onu ​​ayakta dinlemeye gelen milletimin değerli zamanına  saygı duyacaktır.

Her şeyden önce İlber Ortaylı, Rusya'nın Kuzey-Doğu Sibirya'sında Çukçilere dün ilk öğretim dersleri vermediğini bilmeliydi.  İlber Ortaylı, Türk halkının önünde bir konuşma yaptığını vebu  sorumluluğun farkına vardığını unutmamalıydı!

Dersiniz ki, haddine mi koskoca akademisyeni eleştirmek? Haddim!

Karşımdakı Paşa dahi olsa, önce milletime saygı duyacak ve değer verecek. Hem dahi İbn Sina öz yazılarının birinde altını çizerek yazıyor, ben yoldan geçen çocuktan da bir şeyler öğreniyorum.

Ben gördüğümü ve doğru olanı yazmakla mükellefim. Gerisi size kalmış…

 

 

 

Ülker Fermankızı