© İnternet Haberim 2020

Muğlim Bağatar: "Şu anda Recep Tayyip Erdoğan'ın alternatifi yok"

Muğlim Bağatar'dan Altılı Masa yorumu: "Altı benzemezin bir araya gelerek oluşturduğu  projedir..."

Yalova AK Parti Genel Başkanı Muğlim Bağatar ile röportaj:

Sayın Başkanım, geçen yılın Temmuz ayında basın toplantılarından birinde bizzat ben şehrimizde bir kütüphaneye, bir kültür merkezine ihtiyaç olduğunu söylemiştim. Bugün Kültür Merkezi ve Kent Kütüphanesi projesinin hayata geçmesine sayılı günler kaldığını söylediniz, bununla ilgili düşüncelerinizi duymak isteriz:

- Yalova Kültür Merkezi ve İl Kütüphanesi ilimize yakışır bir proje olacak. Geleceğimiz, gençlerimiz daha modern ve donanımlı yeni bir halk kütüphanesi ile çalışmalarını daha verimli bir şekilde yürüteceklerdir. Yalova çok güzel bir şehir. Şehrin sosyal ve kültürel olarak gelişmesi gerekiyor. Vatandaşımızın bu yönde bir ihtiyacı olduğunu fark ettik. Bunun için çalışmalara başladık. Bakanlık yüzde 50 destek verecek. Gerisi Yalova Belediyesi ve hayırseverlerin desteği ile yapılacak.

Yalova Belediyesi ile Kültür ve Turizm Bakanlığı Kütüphaneler ve Yayınlar Genel Müdürlüğü arasında halk kütüphanesi binası yapılması için protokol da imzalandı. Projemizi modern kütüphanecilik anlayışına uygun, engelsiz bir kütüphane haline getirmeyi planlıyoruz. Ayrıca kütüphanemizi her yaş grubuna uygun materyallerle donatmayı amaçlıyoruz. Bebek ve okul öncesi bölümü, çocuk bölümü, oyun alanları, seyyar sinema salonu, konferans ve etkinlikler için çok amaçlı salon, kent belleği, görsel-işitsel materyaller salonu, kafeterya gibi temel işlevsel alanların yer alacağı kütüphane, kullanıcılar, özellikle robotik kodlama ve marker atölyeleri Atölye çalışmalarının yapılabileceği çok amaçlı salonlar düşünülmektedir.

- Başkanım, bahsettiğiniz merkezin yerini herkes merak ediyor. Merkez Yalova'da nereye yapılacak?

- Termal yol üzerinde. Ana yolun kenarında  Ticaret Odası var. Önünde boş bir arsa var. Orada yapmayı planlıyoruz.

- Bin öğrenciye 4000 burs projesini başlattınız. Birçoğu bunun neden lise öğrencileri için değil de üniversite öğrencileri için geçerli olduğunu merak ediyor. Bu konudaki düşüncelerinizi duymak isteriz.

-Öncelikle üniversite öğrencilerine burs verebilmek için altyapıyı buna göre hazırladık. Bin öğrenci bursu projesini tamamladıktan sonra önümüzdeki aylarda lise öğrencilerine, özellikle meslek liselerine giden ve okuyan çocuklara ve lise öğrencilerine yönelik bir program yapacağız. Bin öğrenciye burs projesinin bir özelliği var. Hayırsever vatandaşlarımızı projede öğrencilerimizle buluşturduk. Yani onları birbirine bağlayan bir köprü konumundayız. Bu bir siyasi çalışma veya AK Parti'nin veya hükümetin desteği değildir. Tamamen yerel dinamiklerle yapılmış bir proje. Hayırseverlerimize gittik ve onlara böyle bir şeyin aklımızdan geçtiğini söyledik. Parti için kimseden para istemedik. Sadece üniversite öğrencilerini belirledik, kura çektiler ve çekiliş sonucunda burs kazanan arkadaşların isimlerini hayırseverlere gönderdik ve bursları siz kendiniz verin, dedik. Bu nedenle hayırseverlerle öğrencileri bir araya getirdik. Paraya dokunmadan bu işi yaptık.

-Kim ne derse desin, Yalova'da sözünü tutan ender başkanlardan birisiniz, diyebilirim. Aynı zamanda teklifimizi değerlendiren ve Yalova'mıza bir kültür merkezi kazandırma çalışmalarını başlatan da sizlersiniz. Bu nedenle ileride Yalova'da Hocalı Soykırımı anıtının yapılması konusunda sizlerin de fikrini almak istiyorum. Yıllardır işlemediğimiz soykırımla bizi suçlayan Ermenilere Yalova'da soykırım anıtı yaptırılması bence adaletli bir adım  olurdu...

-Olabilir. Düşünüp valiliğimizle, belediyemizle istişare etmemiz lazım. Bu konu benden çok valiyi ve belediye başkanını ilgilendiriyor. Neden olmasın? Elbette yapılabilir.

- Sayın Başkan, siyasi görüşlerinizi de merak ediyoruz. Muğlim Bağatar herkes tarafından adil, dobra ve adaletli bir insan olarak bilinir. Ama siyasette adalet ve dobralık nerdeyse, imkansız. Bu özelliklerle siyasette nasıl olunur?

 -Doğal davranıyorum. Dışardan nasıl görünüyorsam, öyle olmaya çalışıyorum. Burası ufak bir yer. Her kes her kesi çok iyi tanıyor. O yuzden de olmadığınız gibi gözükmek hiç kimseye bir katkı sağlamaz, hiç kimseye bir şey kazandırmaz. O yüzden de göründüğüm gibi olmayı, olduğum gibi görünmeği hedefliyorum. Bunların siyasette bana mani değil, tam aksi yardımı olacağına inanıyorum. Olacak şeye olacak diyorum. Olmayacak şeye de olmayacak diyorum ve vatandaş bunu anlaşyışla karşılıyor. Bence boş umut vermektense, yapabileceklerime dair söz vermek daha doğrudur. O yüzden dobra olmak her zaman iyidir.

 -Sayın Başkanım, buradan yola çıkarak sorayım o zaman, Altılı masa ile ilgili ne düşünüyorsunuz?

 -Ben Türkiye’nin Türk siyasi tarihine baktığınızda yaşadığı en büyük sıkıntıları hep koalisyon hükümetlerine borçlu olduğunu düşünüyorum. Fikir birliği olmayan, bir birine benzemeyen, aynı yolda yolculuk etmeyen insanların hedefe varmasını mümkün görmüyorum. O yüzden Altılı Masa Recep Tayyip Erdoğan gitsin de, sonrasında ne olursa olsun diye, Altı benzemezin bir araya gelerek oluşturduğu  organizasyondur,  projedir bana göre. Niyet iyi olmayınca, akibet te iyi olmaz. Bunların hiç bir şekilde başarılı olacağına inanmıyorum. Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarının da onlara pirim vereceklerini de tahmin etmiyorum. Türk siyasi tarihine baktığınızda ne zaman koalisyon, ne zaman kargaşa olduysa, ülke o zaman çok büyük zararlara uğramıştır. Ekonomisi mahv olmuş, değerlilik kaynaklarını kayıp etmiş, belirsizlik yüzünden yurt dışına taviz vermek zorunda kalmış. Bu millet bu sahfaları daha önce yaşadı. O yüzden de aynı oyunlara gelemyeceğini düşünüyorum.

 - Recep Tayyip Erdoğan seçimi kazanamaz veya seçimlere katılmaz ise sizce cumhurbaşkanı kim olur?

 -Recep Tayyip Erdoğan'ın seçimlere katılmama ihtimalinin olmayacağını biliyorum. Sayın Cumhurbaşkanımız Türk siyasi tarihinin en güçlü lideridir. 2023 seçimlerini başarıyla kazanacağına inanıyorum. Başkanımızın sonuna kadar arkasındayız. Allahın izniyle, çalışınca, niyetler iyi olunca, gayret edince, inananlar, kazananlardır.

 -Sizce bugün Recep Tayyip Erdoğan'ın alternatifi yok mu?

-Şu anda Recep Tayyip Erdoğan'ın alternatifi yok.

- Bugün muhalefet koalisyonunun AK Parti'ye yönelik eleştirileri genellikle ekonomi kaynaklı. İktidar partisinin bir üyesi olarak, Türkiye ekonomisinin döviz ve dış siyasi baskılardan etkilenmemesi için ileriye dönük, kapsamlı bir planı var mı?

- Bugün dünya ilginç bir süreçten geçiyor. Ayrıca tüm dünyada olduğu gibi Ortadoğu'da da bu sorunları her zamankinden daha fazla hissediyoruz. Buradaki en büyük etken pandemi. Pandemi ile birlikte dünya nüfusu artmaya devam ediyor. tüketmeye devam ediyoruz. İki yıldır devam eden pandemi sürecinde hastaneler çalıştı, okullar, işyerleri, memurlar görevlerine devam etti, asker, polis ve jandarma görevlerini sürdürdü. Devletimiz hepsini karşıladı. Ama üretim yavaşladığı için devletin ve vatandaşımızın gelirleri azaldı. Bu bir arz-yaşam dengesi. Piyasaya mal arzı artarsa, fiyatlar düşer. Piyasaya arz azalırsa, emtia değerlenir ve fiyatlar yükselir. Otomatik olarak bugün yaşadığımız şey, büyük bir geminin geçmesi ve gemi geçtikten sonra kıyıya vuran dalgalardır. Pandemi sürecinde kimse çalışmadı ama herkes parasını aldı. Elektrik kullandı, doğalgaz kullandı ve hayat bir şekilde devam etti. Şu anda o dönemi yaşıyoruz. Pandemi sonrası ekonomik sorunlar. Küresel ısınma bile bugün ekonomiyi tetikliyor.Çünkü küresel ısınmayla birlikte tarım alanları azalıyor ve buna bağlı olarak toprağın verimliliği değişiyor. Ancak tarımsal oran düştüğünde fiyatlar yükseliyor. Bunun gibi birçok sebep var. Ama bir şekilde bunların üstesinden geleceğiz. Çünkü Türkiye genç, dinamik bir ülke.

Eskiden ülkede kriz vardı, insanlar istediklerini alamıyorlardı, verdiklerini veremiyorlardı, ödemeler durdu, çekler yazıldı, bankalar kredilerini kapattı. Şu anda Türkiye'de böyle bir ortam yok ve ticaret devam ediyor. Bugün savaşmamız gereken tek şey enflasyon. Şu anda enflasyonla ilgili bir sorun var. Bunu çözmek için birkaç formül var. Öncelikle ortak akıl sahibi olmamız gerekiyor. Bu yüzden panik yapmayın. İkincisi, birisi şiddet kullanımına bakıyor ve her şey artırıldıysa ben de artırayım diyor. Ev kirası ile başladığı gibi bakkallar, marketler, esnaflar da cabası. Bugün bir adam evini ve arabasını satıyor ve kar ettiğini düşünüyor. Ama yarın yenisini almak istediğinde o para bile yetersiz kalıyor. Bu unsurlar her zaman birbirini tetikler. O yüzden bu mutlaka geçecek. Sakin ve sabırlı bir şekilde üretime devam etmemiz gerekiyor. Kimse Türkiye'nin geleceğinden endişe etmesin.

 

 

Ülker Fermankızı

İlginizi Çekebilir

TÜM HABERLER